YERALTINDAN PLAK KAPAKLARI: Darren Merinuk

RÖPORTAJ TOLGA ÖZBEY - [DOSYA] YERALTINDAN PLAK KAPAKLARI

DARREN MERINUK

Kanadalı ünlü çizgi romancı Darren Merinuk, aslında kendi yayınladığı Rockin’ Bones rock’n’roll çizgi romanı ile tanındı. Ardı arkası gelmez şekilde dünyanın her yerinden gruplara albüm kapakları ve konser posterleri çizerek müzik dünyasında yerini alan Darren Merinuk, eski tekniklerle yaptığı çizimlerle rock’n’roll sevenlerin göz zevkine hitap etmeye devam ediyor. 

Reptilians From Andromeda’nın Dialogues For Monkeys (2018) albümünün kapağını Darren Merinuk tasarlamıştı.

Selam Darren, öncelikle röportaj teklifimi kabul ettiğin için çok teşekkür ederim. Çocukluğundan başlayalım, nerede ne zaman doğdun? Ailenden, çocukken yapmaktan zevk aldığın şeylerden bahseder misin?

1964 Yılında Kanada Manitoba’ya bağlı Russell kasabasında dünyaya geldim. O dönemlerin bir çocuk için oldukça iyi zamanlar olduğunu düşünüyorum. İşler şimdilerde daha çılgın ve daha stresli görünüyor. Belki o zamanlar da öyleydi ama ben anlayamayacak kadar aptaldım. Ebeveynlerim düz insanlardı; Orta Batı çiftçi tipleri… Ailemle ilgili sanatsal hiçbir şey yoktu, ben ailedeki bir mutant gibiydim.

Çocukken okumaktan zevk aldığın çizgi romanlar hangileriydi?

Hepsi! Uncle Scrooge’dan tutun da Little Annie Fanny’e her çizgi romanı okurdum. Ayrıca amcamın bana ben 10 ya da 11 yaşındayken verdiği bir sandık dolusu Playboy dergim vardı. Favori çizgi roman karakterlerim Batman, Spider-Man ve Captain America’ydı. Ayrıca Archie Comics’e de bayılırdım. Archie stili eğlenceyi severdim fakat gençliğimde bir şeyler ters gitti ve planlar biraz hayal kırıklığıyla sonuçlandı.

Neler çizmekten hoşlanırdın? Takıntılı olduğun bir konu var mıydı?

Çizim yapmak o zamanlar benim için sadece bir eğlenceydi 14-15 yaşıma kadar takıntı yapmadım sanırım çizim yapmayı.

Çocukken seyretmeyi sevdiğin çizgi filmler ve televizyon programları nelerdi?

O dönemlerde öğle kuşağında inanılmaz iyi şeyler olurdu televizyonda Get Smart, The Beverly Hillbillies, Gilligan’s Island ve en iyisi Adam West’in başrolde oynadığı 1960’ların Batman serisi! Elbette The Flintstones ve Warner Brothers’ın klasik çizgi filmlerini de seyrederdim. Tüm bunların benim çizimim, çizmeyi sevdiğim şeyler ve espri kabiliyetim üzerinde çok büyük etkileri vardır.

İlk satın aldığın plak ve ilk gittiğin konser nedir?

1978 yılında sanırım berbat bir pop albümü almıştım, gerçekten de ne olduğunu hatırlayamıyorum. Fakat 1980’lerde New Wave konserlerine gitmeye başladım. XTC ve The Police ilk izlediğim gruplardır.

Ailen ve öğretmenlerin sanatçı olman konusunda destekleyici oldular mı?

Kimsenin benim sanatsal yanımın farkında olduğunu sanmıyorum, bunu çocukken gösterecek kadar vakit ayırmıyordum sanki. Aslında sanatçı falan da tanımıyordum, dolayısıyla etkilenebileceğim biri yoktu. Onlu yaşlarımda bu işleri daha ciddiye almaya başladım. Çizimlerimi hâlâ başkalarına göstermek istemiyordum ama çizime gerçekten vakit ayırıyordum. Kimsenin beni cesaretlendirmesi veya engel olması gibi durum yoktu çünkü sanırım o dönemde bu iş benim için çok gizliydi ve ben çok inatçıydım.

Okul ile aran nasıldı?

İlk başlarda en iyi notları alan bir öğrenciyken 6. sınıfta okula ilgim kesildi ve sınıfı zar zor geçen birine dönüştüm. Öğretmenler bile benimle ilgilenmekten vazgeçtiler, ben de şimdilerde de uğraştığım ilgi alanlarına yönelmeye başladım.

Sanat eğitimi aldınız mı yoksa alaylı bir sanatçı mısınız?

Elbette alaylıyım! Sanat eğitimi almadım hiç. Okuldan gerçekten nefret ettiğim için olsa gerek, asla kendimi sanat okulunda da düşünemedim. Daha çok, insanlar neler yapmışlar diye bakıp bol bol pratik yaptım. Bu yüzden kariyerim aslında biraz geç başladı ama bundan dolayı şikayet edecek değilim. Sanırım her şeyi kendi yolumla yapmayı öğrendim. William Blake’in dediği gibi: “Ya kendi sistemimi yaratmalı ya da başka birinin köleliğini yapmalıyım; benim işim yaratmaktır.”

Rock’n’roll’a olan saplantın nasıl başladı?

Ebevynlerim sadece Hank Williams, Johnny Cash, George Jones tarzı eski moda country dinlerlerdi. Benim müzikal köklerim de buraya uzanıyor. 14 yaşımda rock’n’roll dinlemeye başladım. Önce radyodan berbat pop şarkıları dinledim, sonra new wave’i tanıdım ve nihayet 1981 yılında punk’ta karar kıldım. Hızlı, gürültülü, eğlenceli hatta aptalca bir müziğe ihtiyacım vardı. Şimdilerde sadece erken dönem rock’n’roll albümleri dinliyorum. The Cramps’e esin kaynağı olan surf, garage, rockabilly tınılarını ve hâlâ punk/hardcore’u seviyorum. Eğer havamdaysam da 1920 ve 1930’lardan blues ve country dinliyorum.

Peki senin için en ilham verici çizerler kimler?

Jack Kirby ve Steve Ditko (ilk dönem Marvel Comics), Harvey Kurtzman başta olmak üzere tüm diğer MAD Magazine çizerleri, Al Feldstein, Johnny Craig ve EC Horror sanatçıları, weirdo tarzı çizgi romanları yaratan Basil Wolverton ve Ed “Big Daddy” Roth. Yeraltı çizgi romancıları Spain Rodriguez ile Rick Griffin. Rock’n’roll’a saplantı yaptıktan sonra da  John Holmstrom, Pushead ve Mad Marc Rude’in çizimlerinden etkilendim.

Rockin’ Bones çizgi roman serisini tek başına çıkarttın. Hikayesi nedir derginin?

Tüm olay neredeyse bir kaza sonucu doğdu. Bir dergiye hayran mektubu yazmıştım. Bazı çizimlerim de vardı mektupta ve derginin editörü bana onlar için bir çizgi roman çizip çizemeyeceğimi sordu, ben de teklifin üzerine atladım. Sonra Rockin’ Bones doğdu, The Cramps tarzı trash b-movie rock’n’roll‘dan etkilenimliydi; aslında o dönemde bu tarz bir çizgi roman yapmak da biraz garipti. Çünkü çizgi roman dünyası süper kahraman tarzına dönmüştü. Her neyse, sadece 4 sayı sürdü ve bitti. Ondan sonra çok az sayıda çizgi roman ürettim. Belki bir gün vaktim olursa çizgi roman çizmeye dönmek çok isterim. Bazı fikirlerim var ama şimdilik çizgi romana ayıracak vaktim yok.

Rock’n’roll albüm kapakları yapmaya nasıl başladın?

What Wave adındaki Kanadalı bir fanzine çizimler yapıyordum. Bir garage grubu olan Marshmallow Overcoat, proje grupları olan The Purple Merkins’in What Wave’in  bir sonraki sayısında hediye olarak verilecek 7″ EP’leri için bir kapak yapmamı istediler. Böylece albüm kapakları yapmaya başladım, o gün bugündür de yapıyorum. Şimdi internet sayesinde sürekli yeni albüm kapak işleri alıyorum.

Bugüne kadar albüm kapağı yaptığın gruplardan bazılarını sayar mısın?

Cramps, Electric Frankestein, Richie Ramone, Von Zippers, Space Cowboys, Vikings, Doctor Exploison, Goblins, Coyote Men… Çok fazla sayıda toplama albüme de kapak yaptım. 

Sanırım çok sayıda poster, sticker ve tişört için de çizim  yaptın?

Evet, plak kapakları haricinde poster, tişört, plak şirketi ve grup logoları, fanzin ve dergi kapakları yaptım. Mesela geçen sene Misfits grubu için bir konser posteri tasarladım. Richie Ramone için de bir tişört tasarımı yaptım. Ayrıca Electric Frankenstein grubu için çok sayıda poster hazırladım. Electric Frankenstein için hazırladığım iki sayfalık çizgi roman da yakında yayınlanacak. 

Oldukça yoğun görünüyorsun, günde kaç saat çizim yaparsın ve çizim haricindeki zamanlarında neler ile uğraşmaktan zevk alırsın?

Aslında oldukça yoğun çalışıyorum. Sabah 9 – akşam beş, hep çizim yapıyordum. Fakat geçen sene bazı sağlık sorunları yaşadım, bu da çalışmamı zorlaştırdı. Artık kesin bir programım yok, enerjimi toplayıp çalışmaya başlıyorum ve yorulunca da bırakıyorum. Çizim yapmadığım zamanlarda kitap ya da çizgi roman okuyorum. Korku ve suç üzerine garip kült filmler izliyorum. Rock’n’roll konserlerine gidiyorum, fakat bütün iyi gruplar dağıldılar… 

Favori albüm kapağın hangisi?

Zor bir soru. The Cramps’in Off The Bone (1983) albüm kapağı olabilir çünkü 3-D!

Kanada yerel sahnesinden tavsiye edebileceğin gruplar var mı?

Eskisi kadar güçlü bir sahne kalmadı diyebilirim. Bu yüzden de önerilerim eski olacak: The Horribles’ın You Should Hate Them (1999) ve The Squareheads’in Persona Non Grata (2004) albümleri. Derlenmesinde benim de katkımın olduğu Winnipeg Riot! (2005) toplama albümü de harika gruplara ve şarkılara yer veriyor. Kanada sahnesi hakkında fikir verici olabilir.  

İnsanlar çizimlerini, eserlerini toplu olarak nereden görebilirler?

In The Rubber Room adında bir blog’um var, tüm işlerimi orada arşivliyorum. Oraya bakmaları mümkün. Yeni dönemde yaptıklarım için facebook hesabıma bakabilirler.

Çok teşekkürler, benim sorularım bu kadar! Eklemek istediğin herhangi bir şey var mı?

Benimle röportaj yaptığın için çok teşekkür ederim. İyi bir felsefe olarak, “her zaman iyi vakit geçirin!”

 

Plak Mecmuası’nın 4. sayısında yayınlanmıştır.