40. Yılında ‘Yeni Bir Gün’

Barış Manço, 1978’e geldiğimizde Türk Rock müziği tarihinin en progresif işlerinden birini yapmaya hazırdı ve bir yıl sonra raflarda yerini alacak o efsanevi albümün kayıtlarına başladı: Yeni Bir Gün (1979)

70’ler, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de fırtınalar kopardı. “Çiçek çocuklar” müzik dünyasında bir bir harikalar yaratırken Türkiye’nin sanattaki özgür ortamı  12 Mart 1971 Muhtırası’nın ardından bir nebze de olsa kesintiye uğramıştı. Tabii bu kesinti, önü alınamayacak bir yaratıcılığı ortadan kaldıramadığı gibi aksine Anadolu pop’un yükselişini de durduramadı. Aksine, 70’lerin ilk yıllarından itibaren protest müziğe dair güçlü sinyaller kendini göstermeye başladı. Tüm bu gelişmelerin yanında, Türkiye’nin sosyo-ekonomik yönden karanlık bir döneme girdiği 70’lerin ortasında, arabesk müzik de “ezilenlerin müziği” olarak kendine yer buldu. 

Bu yazıya konu olacak Barış Manço da 70’lere en sevilen hitlerinden “Dağlar Dağlar” ile girmiş, kitlelere kendini çoktan tanıtmıştı. 1971’de Moğollar’la birlikte ManchoMongol adını alıp yine çok sevilen işlere imza atan Barış Manço, kısa süre sonra ölümüne kadar beraber çalışacağı Kurtalan Ekspres’i kurdu. 1975’te Kurtalan Ekspres’le ilk uzunçaları 2023’ü çıkardı, onu 1976’da Belçika’da kaydettiği ve tamamı İngilizce şarkılardan oluşan Baris Mancho izledi. Aynı yıl Sakla Samanı Gelir Zamanı toplamasını da külliyatına ekleyen Barış Manço, 1978’e geldiğimizde Türk Rock müziği tarihinin en progresif işlerinden birini yapmaya hazırdı ve bir yıl sonra raflarda yerini alacak o efsanevi albümün kayıtlarına başladı: Yeni Bir Gün (1979). 

Yeni Bir Gün, gerek Barış Manço diskografisinin gerekse müzik tarihimizin en önemli işlerinden şüphesiz. Değindiği konular, kullanılan enstrümanlar, kalabalık kadrosu ve 1980 öncesi Türkiye’sinde yapılan son özel işlerden birisi olması nedeniyle söylüyorum bunu. Çünkü 1980 sonrası Barış Manço için de Türkiye müziği için de hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Şimdi, vakit kaybetmeden bu özel albümü incelemeye başlamak istiyorum.

Plağı tablaya yerleştirip A yüzünü döndürmeye başladığımda çok tanıdık bir müzikle karşılaşıyorum: Şimdiye kadar farklı sanatçılar tarafından sayısız kez yorumlanmış, pek naif ama bir o kadar da hareketli temposuyla “Sarı Çizmeli Mehmet Ağa”, bize derdini klasikleşmiş Barış abi öğütleriyle anlatıyor. Hemen ardından gelen şarkıysa çoğumuzun bayılarak dinlediği bir Kayseri türküsü: “Gesi Bağları”. Keskin bir bas yürüyüşüyle başlayan müzik, synth sesleriyle birleşiyor ve ortaya eserin karamsarlığını iliklerimize kadar hissettiren bir çalışma çıkıyor. Üçüncü parçaysa Barış Manço’nun 1968 yılında Kaygısızlar grubuyla yaptığı “Flower of Love / Boğaziçi” parçalarının yeniden düzenlenerek daha saykodelize edilmiş hâli: “Çoban Yıldızı”. Doğu ezgilerinin bolca yer aldığı bu enstrümantal parçada Manço ve Kurtalan Ekspres, biz dinleyenlerini adeta uzay boşluğuna doğru bir yolculuğa çıkarıyor. “Çoban Yıldızı”nın ardından “Bir Selam Sana Gönül Dağlarından” diyor Manço & Kurtalan Ekspres. Oktay Aldoğan’ın saksofonuyla harika bir solo çaldığı şarkı, yerini A yüzünün son şarkısı olan “Ne Ola Yar Ola”ya bırakıyor. Bu eser, Barış Manço dendiğinde aklıma ilk gelen şarkılardan olmuştur hep. Su altındaymış gibi hissettiren synth tonları, elinden tutup dönemin karanlığıyla buluşturuyor insanı. Barış Manço’nun güçlü vokaliyle birlikte ivme kazanan şarkı, yine Oktay Aldoğan’ın bu defa flüt solosuyla sanki rüya âlemine erişiyor. Şarkıyı büyüsüyle birlikte uğurlarken A yüzünü de kapatıyorum.

Albümün B yüzü de yine çok tanıdık bir parçayla açılıyor. Synth notalarını odanın her noktasına yayarken “Aynalı Kemer”, Barış Manço’nun sesiyle hikayesini anlatmaya başlıyor. Bas ve synth’leriyle dikkat çeken şarkı, 1999’da yayınlanan Mançoloji albümünde yeniden düzenlenmiş haliyle bir kez daha karşımıza çıkmıştı. Sırada, Manço’nun 2023 albümüyle birlikte başlatmış olduğu bir serinin devam parçası var: “2024 ve İkinci Yolculuk”, Kılıç Danışman’ın piyano uvertürüyle başlıyor ve harekete geçen bir uzay gemisinin içerisinde olup biteni yansıtıyor. Söz defterinde yazana göre üçüncü boyuttan hareket eden Bahadır Akkuzu ve Celal Güven’in ardından Barış Manço ve Caner Bora zaman duvarına doğru hareket etmiş, Ahmet Güvenç de son olarak dördüncü boyuta geçiş yapmış. Ben onların yalancısıyım tabii! Şimdi dünyaya geri dönüyor ve Yozgat yöresinin en sevilen türkülerinden “Ham Meyvayı Kopardılar Dalından”ın caz yürüyüşleriyle başlamasına şahit oluyorum. Barış Manço ve Kurtalan Ekspres, türkünün hikayesini hakkını vererek anlatıyor çalışmanın her saniyesinde. Ne zaman dinlesem kendimi film izliyormuş gibi hissediyorum, durup dururken bir hüzün basıyor içimi. “Ham Meyvayı Kopardılar Dalından”ın ardından sırada hepimizin kendi hayatında bir parça bulabileceği bir Barış Manço klasiği var: Albüme de adını veren “Yeni Bir Gün”, saniye saniye vuran yelkovanın ve saat alarmının sesiyle karşılıyor bizi. Şarkının kahramanıyla beraber güne uyanıp onun hayatına tanıklık etmeye başlıyoruz. Kahramanımız güne selamını verdikten sonra yalnızlığından dem vurduğu “Anlıyorsun Değil Mi?”de acımasız sorularıyla hikayesini anlatmaya devam ediyor. Görece daha hareketli ve neşeli olan bu şarkı, hikayesi bakımından aslında hiç de öyle değil. Bu şarkı da daha sonra yeniden düzenlenerek Mançoloji albümünde yerini almıştı.

Hikayemiz tüm hızıyla devam ederken sıra keskin bir bas ritmiyle başlayan “Ne Köy Olur Benden Ne de Kasaba” şarkısına geliyor ve hayatın gerçekleriyle yüzleşiyoruz. ‘El kızı’nın çavdar ekmeğiyle doymayacağının farkına varan ama ümidini de yitirmeyen kahramanımız mutlak sona doğru ilerliyor. Herkese sırasıyla veda etme vaktinin geldiğini farketmesiyle karamsarlığa bürünmüş “Elveda” parçasını söyleyiveriyor tüm hüznüyle. Bu arada 2011 yılında çıkan, Kurtalan Ekspres ve diğer sanatçıların birlikte hazırladığı Göğe Selam albümünde bu şarkıyı Hayko Cepkin yorumlamıştı; hâlâ da konserlerinde söyler. Son olarak, çok kısa bir enstrümantal parça olan “Bir Kelebeğin Yaşam Öyküsü” albümün kapanışını yaparken yüzümde minik bir tebessüm bırakıyor.

Yeni Bir Gün, hem Barış Manço’nun müzik anlayışının hem de Türkiye müziğinin radikal bir değişime uğramasından önceki son albümlerinden biri. Manço, 1981’de çıkardığı Sözüm Meclisten Dışarı albümünden itibaren bu progresif tarzı bir kenara bırakıp daha pop-rock bir çizgiye kayıyor.

Yeni Bir Gün’deki şarkılardan bahsettim ama albüme dair birkaç not daha düşmeliyim. Ağustos 1978-Aralık 1978 tarihleri arasında kaydedilen, iki türkü dışında tüm söz ve müzikleri Barış Manço’ya ait olan bu çalışmada Kurtalan Ekspres grup üyeleri olarak Ahmet Güvenç, Kılıç Danışman, Caner Bora, Bahadır Akkuzu ve Celal Güven yer almış. İki parçanın kaydında ise Fuat Güner, Oktay Aldoğan, İskender ve Mehmet (Esrarengiz Kemanlar) enstrümanlarıyla şarkılara eşlik etmiş. 1979’da Yavuz Plak’tan çıkan bu önemli çalışma, 2013’te İspanyol Guerssen firması tarafından yeniden basılırken, 2018’de de Emre Plak tarafından bir kez daha Türkiye plak pazarına sunuldu.