Komşuda 2020: #greekspotting ile geçen yıla bakış
#greekspotting - yazı no. 5
Mart’ın başında Atina’ya yaptığımız son yolculuktan döndüğümüzde almak istediğim birkaç albümün yayın tarihini bir iki hafta gibi saçma sürelerle kaçırmış ama nasıl olsa yaz tatili sürecinde Atina’ya tekrar yolumum düşeceğini düşünerek çok da kafaya takmamıştım. Fakat 2020 yılının pandemi, yasaklar ve mesafelerle geçmesiyle şu an sadece zamanında ne kadar güzel hayaller kurabildiğimi hatırlayarak ufak mutluluklar yaşıyorum…
2020 yılı #greekspotting projesi içerisine dahil etmeye çalıştığım türler ve gruplar açısından aslında baya verimli bir yıl oldu. Özellikle Nisan ayından sonra bir çok grup pandeminin de etkisiyle sosyal hayatta yaşanan durgunluğun yerini stüdyolara kapanarak doldurmaya çalıştı. Yine de 2020’de yaptıkları işleri sadece pandemi süreci yaratıcılığına yormak birçok gruba ayıp olacaktır.
Bu yazıda 2020 yılı içerisinde komşuda, yani Yunanistan’da yayınlanan ve kesinlikle dinlemenizi önereceğim albümleri sizinle paylaşacağım. Yalnız, belirteyim; sıraladığım albümler kesinlikle bir beğeni sırası içermemekte olup, Spotify’daki çalma listeme eklediğim sıra ile yer almaktadır.
Not: Başlıklara tıklarsanız albümlerin Spotify sayfalarına ulaşabilirsiniz.
Arcadian Child – Protopsycho
Limasol, Kıbrıs çıkışlı grubun albümünü bir önceki yazımda detaylarıyla yazmıştım. Bu yılın Yunanistan progresif rock sahnesinde çıkan kanımca en iyi albümü olduğu için burada tekrar yer vermek istedim. Saykodelik rock ve oryental ezgilerin bir araya geldiği nefis bir albüm! Plağını halen beklemekteyim.
Minerva – Konserva
Geçtiğimiz yıl Ekim ayında Atina’da kendilerini The Noise Figures’ün ön grubu olarak dinlemiş ve sahnedeki enerjilerine hayran kalmıştık. Uzun süren kırkbeşlik yayınlama süreci sonrasında Sound Effect Records’dan ilk albümleri Konserva’yı bu yılın ortalarında yayınlayan grup garage-rock, saykodelik rock, lo-fi gibi farklı türleri bir araya getirdiği albümüne sahnedeki enerjisini taşıyarak “yüksek” olarak nitelendirilebilecek bir ürün ortaya çıkartmış.
Puta Volano – AMMA
Atina çıkışlı stoner/acid rock dörtlüsünün bu albümü aslında yayınladıkları single’lar sonrası en çok beklediğim albümlerden biriydi ve yayınlandığı tarihi Atina’dan dönüşüm sonrası bir hafta ile kaçırdım. Sert ve cayır cayır gitarların güçlü bir kadın vokal ile bir araya geldiğinde ortaya çıkartacağı nefis işlerden birisi olan albüm yaz öncesi Iota5 Records tarafından yayınlandı.
Holy Monitor – This Desert Land
Atina sahnelerinin sevdiğimiz space rock grubu Holy Monitor de bu pandemi dönemini stüdyo çalışmalarından maksimum fayda sağlayan gruplardan birisi olarak geçirdi ve This Desert Land isimli EP’sini yayınladı. Önceki iki albümündeki space rock ağırlıklı tarzdan biraz daha farklı olarak 70’lerin acid ve saykodelik rock etkisinin de önde olduğu dört şarkılık mini albüm muhtemelen önümüzdeki aylarda gelmesi muhtemel bir üçüncü stüdyo albümünün öncüsü.
The Noise Figures – The Perfect Spell
Atina sahnesinin bir diğer büyük büyük oyuncusu The Noise Figures de 2020 yılında dördüncü stüdyo albümünü yayınlayarak iki yıllık sessizliğine son verdi. İkili, sertliğinden ödün vermeyen, heavy-rock ağırlıklı, 30 dakikalık agresif bir albümle dinleyeni tek vuruşta kısa ve acısız olarak yerine mıhlıyor.
The Bonnie Nettles – The Bonnie Nettles
Yılın en çok beklediğim bir diğer albümü de The Bonnie Nettles’ın kendi adını taşıyan ilk stüdyo albümüydü. Kedinlerini 2018 yılında Ziria Festivali’nda öğle saatlerinden hallice bir vakitte toplamda 20 kişi ile birlikte dinlediğimde grubun tarzından sahne performansına neredeyse her şeyinden etkilenmiş, ilk teklileri Rave on Love Me 2018’de yayınlandığında umutlanmıştım. Umudum yitmek üzereyken yayınlanan albüm beklentilerimi büyük oranda karşıladı. Saykodelik rock ağırlıklı albüm 70’lerin gitar tonları ve space rock etkilenimleri ile yılın en iyi albümleri arasında yer almayı hak ediyor.
Marvellous Bastards – Bad Toys
Çok da şey yapmayayım, iki hafta önce Spotify Haftalık Keşif listemde çıkan bir grup oldu kendileri… Selanik çıkışlı alternative rock trio’nun ilk albümü olan Bad Toys, 26 dakikalık kısa bir eğlence ortamı sunuyor ve olaysız dağılıyor. Tekrar tekrar dinlemek için bir engel yok. Kesinlikle burada yer alması gereken bir albüm.
Rami Winston – Polaroids
Bu albümü de Atina’daki et pazarında çekilen albüm kapağı fotoğrafı ile bir şekilde yakalayıp bir çok defa dinledikten sonra favorilerim arasına aldım, almak zorundaydım… Ama bunu da yaklaşık iki hafta önce keşfettiğim için Rami Winston üzerine çok bir araştırma yapma fırsatım olmadı. Fakat Panos (The Steams) ile yaptığım konuşma sayesinde Atina çıkışlı olduğunu öğrenebildim. Albümün ikinci şarkısı “Ankara Sunrise” kendisinin Türkiye’de bir süre yaşamış olabileceğini düşündürüyor (şarkı nefis bu arada). Benim kişisel favorim ise albümün beşinci şarkısı “Stargirl”.
Strawberry Pills – Murder To Beat
Kesinlikle tarzım olmayan, hatta belki #greekspotting projesi kapsamında bile incelemeyeceğim bir grup Strawberry Pills. Ama Murder To Beat albümü elektronik altyapısına rağmen, darkwave tarzının enerjisi ile beni bir şekilde kendine bağladı. Inner Ear Records tarafından yayınlanan albüm bu yılın en iyi albümleri arasında… Kişisel favorilerimden olmasa da hakkını vermek adına bu listede bulunması gereken albümlerden.
Psychedelic Trips To Death – The Resistor
İki yıl önce Atina’da Rhytm Records’dan şans eseri aldığım, kendi yayınladıkları Blood For Blood (2017) albümleri sayesinde tanıştığım alternative rock grubu, bu yıl Dirty Filthy Records etiketiyle ikinci stüdyo albümlerini yayınladı. Gotik etkilerin yanı sıra deneyselliği ile öne çıkan albüm bu yıl dinlediğim albümler arasında en değişik (ama “ne diyon lan sen deyişik!?!” tadında değil) ve en özgün albümlerden.
Deaf Radio – Reworked
Kesinlikle yeni bir albüm değil. Pandemi sürecinde stüdyoya giren grubun geçen yıl çıkan ve yılın en iyi albümlerinden birisi olan Modern Panic ile 2017’deki ilk albümleri Alarm’dan dört adet şarkıyı akustik ve canlı olarak yorumladıkları bir mini-albüm… Fakat tüm şarkıların orjinalinden daha iyi tınlaması ve yayınlandığı gün yaklaşık yirmi defa arka arkaya dinlemiş olmam ile değerini anlatan bir albüm. Yeni değil, fakat yılın en iyi ve en kaliteli yayınlarından birisi.
1000mods – Youth Of Dissent
Dört yıllık sessizliğin bozulduğu bir albüm Youth Of Dissent. Yunan müzik piyasasını bilmeyen kişilerin bile ismen duyduğu, en azından birkaç şarkısını bildiği 1000mods’un uzun zaman sonra hayatımıza soktuğu yeni albüm. Grunge’ın dibine mi vurmak istiyorsunuz? Buyrun… Bu albüm ilacınız. Stoner mı seviyorsunuz? Ona da çok iyi gelecek… Peki saykodelik için ne öneririz? Onun için de bu albüm… Dört yıl boyunca içlerinde ne tuttularsa son dakika transfer bombası haberi görselindeki alev alan top gibi albüm yayınlamışlar! 55 dakika boyunca bangır bangır albüm dinlenir mi diyenler için de, albüm sonlara doğru bambaşka bir havaya giriyor…
Goodbye Bedouin – The Shaking People
Mayıs ayında Inner Ear Records tarafından yayınlanan 35 dakikalık bir saykodelik rock bombardımanı olan The Shaking People enerjisi üst düzey bir çıkış albümü. Kişisel olarak koleksiyonuma en çok katmak istediğim albümlerden birisi. Ek olarak canlı performanslarını da görmek umarım nasip olur…
Yogurt Maybe – Yogurt Maybe EP
Mayıs ayında yayınlanan 15 dakikalık mini albüm, ilk dinlediğimde sağlam bir brit-pop grubu dinlediğim izlenimini vermişti. Fakat albümün ilerleyen dakikalarındaki alternative rock/pop etkileri geçen yılın en iyilerinden -yine bir Yunan- Freedom Candlemaker’ın Beaming Light albümünü andırdı. Albüm trafiği inişli-çıkışlı akışı ile gerçekten müzikal kaliteyi yukarıya çekiyor ve grubun ilk uzunçalarını beklemeye vesile oluyor.
The Mighty N – Entropia
Kesinlikle sağda solda okuyacağınız üzere alternative rock ya da prograsif rock tarzında bir albüm değil. Baya baya sert, enerjisi yüksek, böyle araba yarışı oyunları seviyorsanız oynarken arkada çalabilecek güçlü albümlerden. Şubat sonunda Ikaros Records tarafından yayınlandı.
The BuzzDealers – Bloomind
Atina çıkışlı grubun Kasım ayında Almanya menşeili plak şirketi Nasoni tarafından yayınlanan ilk albümü Blooming, kısmen özlediğimiz klasik rock, hard-rock ve blues rock gibi temel rock türlerini bir araya getiriyor ve buna Arctic Monekys-vari indie rock vokalleriyle modern bir yorum katıyor.
Nalyssa Green – Taxidi Astriko
Geçtiğimiz yıl Mart ayında (pandeminin henüz ülkemize uzak olduğunu düşündüğümüz günlerde), CHICKN solisti Angelos Kralis ile Kadıköy’deki Can Plak’ta canlı bir DJ performansı sergileyen Atina çıkışlı Nalyssa Green’in indie pop / alternative rock albümü Aralık ayının son haftasında Inner Ear Records tarafından CD ve plak formatında yayınlandı.
Green’in 2010 yılındaki ilk albümü Barrock’tan bu yana farklılaşan tarzıyla daha karanlık, yumuşak ve yoğun bir albüm olan Taxidi Astriko,Nalyssa Green albümleri arasında kişisel favorim olmasa da bu yılın Yunan müzik medyası tarafından en çok dikkat çeken albümlerinden sayıldı ve yılın en son yayınlanan albümü olarak bu listede kendine yer buldu.