Innuendo: Rock müziğin ‘Bolero’su | Emre Metin Bilginer

YAZI DİZİSİ İNSANLIĞIN BÜYÜK ESERLERİ

‘Innuendo’ kuşkusuz tüm zamanların en görkemli rock albümlerinden biridir. Sadece melodilerin gücüyle değil yarattığı benzersiz sound ile kayıt işleriyle uğraşanlar için de teknik açıdan bir başyapıttır

Innuendo (1991) albümü Freddie Mercury’nin ölümünden yalnızca 9 ay önce yayınlandı. Dolayısıyla, Queen’in son stüdyo albümü olmasa da Freddie Mercury hayattayken yayınlanmış son eseriydi. 

1986’daki Magic Tour turnesinden sonra Freddie Mercury’nin hastalığı sebebiyle bir daha konser yapamayan Queen, geri kalan zamanda olabildiğince çok eser üretmeye yoğunlaşmıştı. Grup, daha önceki tüm albümlerinde şarkıyı kim yazdıysa telif haklarını da onun elde ettiği bir dönemi de geride bırakıyordu. 1989’daki The Miracle albümüyle beraber fikri kim getirmiş olursa olsun tüm şarkılara artık “Queen” imzası atılacak ve gelirler eşit paylaşılacaktı. Bu açıdan Innuendo albümünün kayıtlarında da tüm grup elemanları artık daha demokratik bir grup olduklarını, herkesin rekabetten ziyade müziğe hizmet etmeye başladığını söylüyordu. Yani, 1989 yılında Londra’daki dünyaca ünlü Metropolis Stüdyoları’nda Innuendo albümünün kayıtları başladığında herkesin aklında kusursuz bir albüm yapmak vardı. Freddie Mercury, hastalığıyla ilgili artan spekülasyonlardan ötürü basından kaçmak adına stüdyoya farklı bir yerden giriş yapmak durumunda kalırken Brian May, Roger Taylor ve John Deacon yemeklerini lokal yerlerde yiyebiliyorlardı. Buna karşın stüdyoda bir araya geldiklerinde tüm enerjilerini albüm için harcıyorlardı. 

Kayıt için stüdyoya girildiğinde grubun elinde birçok dağınık fikrin olduğu demolar vardı. Bunların başında, sonradan “Innuendo” adını alacak ama fikir halindeyken, ritminden ötürü adı “Bolero” olarak düşünülen şarkı geliyordu. Albümün kayıtları esnasında üzerinde en çok vakit harcanan şarkı da bu şarkıydı, yani “Innuendo”. Şarkı, grubun Montreux’daki kendilerine ait Mountain Stüdyoları’nda yaptıkları bir ‘jam session’da ortaya çıkmıştı. Roger Taylor şarkı sözlerinin büyük kısmını bu süreçte yazmış, demo için kendi sesiyle çok başarılı bir pilot vokal de kaydetmişti. Yani “Innuendo’nun kaydı için stüdyoya ilk giren kişi de Roger Taylor’dı. Hatta bir hikâyeye göre, Roger Taylor’ın çoktan stüdyoya girdiğinden habersiz Metropolis Stüdyoları’na gelen Brian May, çalan davul sesini duyunca “Demek Roger burada!” demiş ve stüdyo çalışanlarını şaşkınlığa uğratmıştı.

Innuendo

Innuendo‘nun master’ları

Queen hayranları arasında ‘Innuendo’, “90’ların ‘Bohemian Rhapsody’”si olarak nitelendirilir. Nitekim ‘Innuendo’ da ‘Bohemian Rhapsody’ gibi listelere birinci sıradan girmeyi başarmıştır

Çok uzun süre şarkının karar sesinin ne olacağına dair tartışmalar yaşanmıştır aslında. Ancak nihayetinde Brian May ile Freddie Mercury uzlaşmaya varabilmiştir. Şarkının girişinde Freddie Mercury’nin çaldığı klavye partisyonunun ardından Brian May doğru groove’u yakalamış ve akıllara kazınan o riff’i yazmıştır. Yine de demo ve mevcut fikirler çok karmaşıktır. Ayrıca fikirlerin üzerinde en çok çalışıldığı stüdyodaki piyanoyu Freddie Mercury beğenmediği için evinden kendi Steinway’ini getirtmiştir. Hatta o piyano şu anda Brian May’in evindedir. 

“Innuendo”nun kaydı henüz başlamış ve şarkının ara kısmında ne çalınacağı tam netleşmemişken stüdyoya bir ziyaret gerçekleşir. Ziyaret eden kişi, Yes grubunun gitaristi Steve Howe’dur. Howe, Queen’in bu albümde prodüktörlüğünü yapan David Richards’ı görmeye gelmiştir. Howe’u gören Freddie Mercury de kendisine stüdyonun içerisinden “Gel de biraz gitar çal!” diye seslenmiştir. Howe, kendisine yanında gitarının olmadığını söylese de Brian May gitarını ödünç vermeyi teklif etmiş ve biraz ‘jam session’ın ardından Brian May, Steve Howe’a “Bu şarkıda senin de gitar çalmanı istiyorum,” demiştir. Howe önce şaşırmış, sonrasında “Innuendo”nun unutulmaz Flamenko kısmını kaydetmiştir. 

“Innuendo”, Queen’in en uzun şarkılarından biridir. Bu kadar uzun bir şarkının tekli olarak düşünülmesi “Bohemian Rhapsody” (1975)’nin kaderine benzetilebilir. Zaten Queen hayranları arasında “Innuendo”, “90’ların ‘Bohemian Rhapsody’”si olarak nitelendirilir. Nitekim “Innuendo” da “Bohemian Rhapsody” gibi listelere birinci sıradan girmeyi başarmıştır.

Albümdeki diğer şarkıların da yaratım aşamasında ilginç hikayeler vardır. Kısaca onlara da değinelim… “These are the Days of Our Lives” şarkısında da Roger Taylor demo kayıtlarda çok temiz bir pilot vokal kaydetmiştir. Zaten bugün Queen konserlerinde de bu şarkıyı kendisi gayet güzel seslendirmektedir. Aynı zamanda, bu şarkının klibi Freddie Mercury’nin hayattayken son görüntülerini içerir. 

“Ride the Wild Wind”, Roger Taylor’ın “I’m in Love with My Car” (1975) şarkısına devam niteliğinde yazdığı bir eserdir. “All God’s People” şarkısı ise aslında 1987 yılında Freddie Mercury’nin Montserrat Caballé ile kaydettiği Barcelona albümü için “Africa by Night” ismiyle yazılmış ama albümde yerini almamıştır. Innuendo albümünün kayıtları esnasında diğer grup üyeleri de şarkıya katkı sağlamış ve bunu bir Queen şarkısına dönüştürmüşlerdir. Bu şarkının klavyelerini Freddie Mercury’nin solo albümlerinde beraber çalıştığı Mike Moran çalmıştır. Zaten albümde grup dışından birinin yaratımına katkı sağladığı tek şarkı “All God’s People”dır. “Delilah” şarkısında ise Freddie Mercury’nin “you silly goose” sözü beğenilmemiş ve demokratik oylamaya sunulmuştur. Kararı belirleyen veto oyunu ise kayıt asistanı Noel Harris vermiştir. Freddie Mercury kendisine şakayla karışık “Kovuldun!” demiştir. Çoğunluğu solo gitardan oluşan “Bijou” parçası içinse Brian May, Jeff Beck’in “Where Were You” (1989) şarkısından esinlendiğini açıklamıştır. 

Son olarak albümün başyapıtlarından “The Show Must Go On”dan bahsetmek gerekiyor. Bu şarkının hemen hemen tamamı Brian May tarafından yazılmıştır. Şarkı, önce klavye yerinde gitar riff’leriyle kurgulanmıştır. Pilot vokalleri ise demoda May kaydetmiştir. Burada “I take it with a grin / I’m never giving in / on with the Show” kısmının da bulunduğu en yüksek notalara çıkan kısmı Brian May falsetto ile söylemeyi denemiştir. Ancak Freddie Mercury, Brian May’e bu kısımda yazdığı vokallerden (kuşkusuz zorlandığı için) nefret ettiğini söylemiştir. Ancak ölümüne yakın bir dönemde kaydetmesine rağmen güzelce kotarmayı da başarmıştır. Yine Brian May bu şarkının da demo kayıtlarında birçok deneysel gitar solosu çalmıştır fakat hepsi dağınıktır. Bu yüzden albüm kaydında bu dağınık fikirlerden bu kadar iyi soloları nasıl çıkardığına kimse inanamamıştır. 

Belki ilk planlandığı gibi adı “Bolero” olmadı ama “Innuendo” kesinlikle rock müziğin “Bolero”su oldu

Innuendo albümünün kayıtlarına basının ilgisi de büyüktür. Grup, biraz nefes almak adına kaydın son aşamasını İsviçre’deki Mountain Stüdyoları’nda gerçekleştirmiştir. Bu süreçte Made in Heaven (1995) albümünün de kayıtları eş zamanlı olarak yürütülmüş fakat Freddie Mercury hastalığının ağırlaşması sebebiyle bu kayıtların ancak bir kısmına katılabilmiştir. Freddie’nin olmadığı bir seferde Brian, John ve Roger “Lost Opportunity” isimli şarkıyı kaydetmiştir. Vokalleri de Brian May yapmıştır. Bu şarkı albüme konmasa da bazı ülkelerde “Headlong” bazı ülkelerdeyse “I’m Going Slightly Mad” teklilerinin B yüzü olarak piyasaya sürülmüştür.

Innuendo kuşkusuz tüm zamanların en görkemli rock albümlerinden biridir. Sadece melodilerin gücüyle değil yarattığı benzersiz sound ile kayıt işleriyle uğraşanlar için de teknik açıdan bir başyapıttır. Bu albümde David Richards ile birlikte albümün prodüktörlüğünü grubun kendisi üstlenmiştir. Sound ve düzenleme açısından nasıl bir olgunluk döneminde olduklarını da buradan anlamak mümkün. Şarkıya gelince… Belki ilk planlandığı gibi adı “Bolero” olmadı ama “Innuendo” kesinlikle rock müziğin “Bolero”su oldu. 

2021 yılında albümün 30. yıldönümünü kutlayacağız. Şanslıysak, yazı boyunca bahsettiğim demoları önümüzdeki dönemde dinleyebiliriz. Queen sevenlerin her biri için en sevdikleri ve en sevmedikleri albüm değişkenlik gösterir. Ama Innuendo, Queen sevenler için istisnasız en çok saygı duyulan albümlerden biridir. 

Not: Bu yazıdaki birçok bilgi 2017 senesinde albümün kaydedildiği Metropolis Stüdyoları’nda kayıt asistanları ve Queen Productions’tan önde gelen isimlerin katılımıyla gerçekleşen ‘Queen – Innuendo: Back to the Tapes’ etkinliğinden derlenmiştir.